Bilimsel mi Dediniz? | Osman Gazi Oktay


Temmuz ayı içerisinde eğitim öğretim programında yapılan değişiklikler sonrası, ortada bir bilimsellik sözü dolanıp duruyor.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Sivas’ta Karşıyaka Köprüsü Temel Atma ve Mesire Alanı Açılışı Töreni’nde yaptığı konuşmada; ‘’Düzenlediğimiz ve yaptığımız değişikliklerle en çağdaş , en bilimsel eğitimi veriyoruz.’’ dedi.

İlk, orta ve lise olmak üzere 51 dersin eğitim öğretim programlarında yapılan değişiklik sonrası hazırlanan ders kitapları okullara gönderildi.

Öğrencilerimizi yurt sevgisi kazandırmak ve bilimin rehberliğinde yetiştirmek amacıyla hazırlandığı iddia edilen kitaplardan, kesitler sunalım.

‘’Erkek daha ileridedir.’’ 2017 LYS’de 5 puan türünde birincilik alan görme engelli Fulya Akkaya’nın başarısını bilim açıklayamayacak.

‘’Erkeğin okumuşu kadı, kadının okumuşu cadı olur.’’ Bilim kadı olan kadınlarımızı açıklamada da zorlanacaktır.

‘’Boşanma hakkı erkeğindir.’’ Bilim, evliliği süresince evin gereksinmelerinden bihaber, eşine sürekli dayak ve hakaret eden erkeğe katlanılması gerektiğini, kadını ikna etmede sıkıntı yaşayacaktır.

‘’Deprem imtihandır.’’ Bilimsel gerçeğini dikkate alınarak, deprem yeniden tanımlamalıdır(!) Evrim teorisi de bilim ve teknikte başarı üstüne başarı kazanan kendini bilim insanı sayanlarca yeniden değerlendirilmelidir.

Köleci ve feodal toplumlardaki düşünce ve davranışı, bugün bazı geri kalmış ülkelerde görülüyor diye, çağdaşlık olarak ifade edebilirsiniz ama, bilimsel olarak asla.

Laiklik, bakanlık adına açıklama yapanların kafasından kalkmış olsa da Anayasamızda halen yerini korumaktadır.

Yoksa ders kitaplarında yer alan, ‘’Kocaya itaat ibadettir, Evlenirken dindar kadın seçin, Ateistle evlenmeyin, Çocuk yapan ahirete yatırım yapar.’’ sözleri, cihad, cin şeri ve tesettür konuları devlet ve bakanlık görevlilerince savunulamazdı.

Bu konular işlenirken, okullardaki öğrenciler arasında yaratılacak kutuplaşmanın, Türkiye’ye neye mal olacağını ömrümüz yeterse birlikte göreceğiz.

Antalya Kepez İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüdai Vural ortaokullara gönderdiği 23.08.2017 tarihli, 55549259.100.E.12687002 sayılı yazıyla; ‘’2017-2018 eğitim öğretim yılında mevcut ortaokullarınızdaki 5. sınıf öğrenci sayılarınızın en az %35’ini imam hatip okullarına kazandırmak için gerekli özenin ve hassasiyetin gösterilmesi hususunda; bilgi ve gereğini rica ederim.’’ derken;

2003 yılında katıldığımız PİSA’dan 41 ülke içinde 35. olurken; 2015’te 72 ülke arasında 50. olmamız üzerine bakanın yaptığı açıklama; ‘’PİSA’da sadece fen liseleri ile yarışsaydık 1. olurduk.’’ şeklinde olmuştur.

İmam hatip ortaokulları ve liseleri dışındaki okullarda bile seçmeli derslerle din ile ilgili derslerin haftalık ders saatlerini 8-10 saate çıkartarak, bu okulları da imam hatipleştirerek bir yere varılamayacağının anlaşılması gerek.

Din eğitimine yönelik ders saatlerinin arttırılması; fen derslerinin ders saatlerinin azaltılması anlamına gelmektedir. Bu nedenle bazı veliler çocuklarını özel okullara göndererek, bu okulların denetiminin MEB’de olduğunu bilmeksizin sorunu aştığını sanmaktadır.

Liselerde okuyan öğrenciler arasında bile, yurtdışında okumak isteyenlerin oranının %30’lara ulaşmış olması, öğrencilerin Türkiye’deki eğitim sisteminden umutlarını kestiğinin göstergesi olabilir.

Eğitimi yaşamın gerçekleri karşısında kabullendiğimiz gibi bilimsellikten koparmayalım. İdeolojik eğitim birilerinim iktidarını bir süre daha kalıcılaştırabilir ama; özgür düşünen, üretken ve yaratıcı nesiller yetiştiremez.

Ülkemin ihtiyaç duyduğu insan tipi, biat eden değil, düşünen ve ne yapacağını bilendir

Osman Gazi OKTAY

Ulusal Eğitim Derneği İzmir Şubesi Başkanı

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)