Nasrettin Hoca ile Tramvay


Son günlerde İzmir’in güzelliklerini göz önüne seren tanıtım filmleri dönmeye başladı. ‘’İzmir’e doyamazsın,’’ sloganıyla biten film oldukça göz alıcı. İzmirli olarak hazırlayanları kutluyorum. Ama bir de işin kamera arkası var.

Ekranda gördüğünüz gibi her şey güllük gülistanlık değil İzmir’de. Tramvay inşaatı nedeniyle trafik felç olmuş durumda. Ana arterler daraltıldı. Üç şeridin bile yetersiz kaldığı yollarda geçiş yarıya düşürüldü. Bu Ağustos sıcağında insanlar otobüste ve araçlarında dakikalarca beklemek zorunda kalıyorlar. Konak Piyer’in önünde vatandaşlar arabadan inip sohbet ediyorlar. Tavla oynayanları görürsek şaşırmamak gerek.

Sabah ve akşam saatlerinde büyük sıkıntı yaşanan şehir trafiğinin içine tramvayın sokulması bence büyük bir hata. Kenti ,’’Ben yaptım, oldu’’ mantığıyla yönetemezsiniz. Henüz proje aşamasındayken yazdım,’’Tramvay, İzmir trafiğini felç edecek. Metro ve körfez ulaşımına ağırlık verin,’’ diye defalarca uyarılarda bulundum. Sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.

Tramvay İzmir’e gerekli miydi?

Adamın biri Nasrettin Hoca’ya gitmiş. ‘’Tek göz odada altı kişi kalıyoruz. Bunaldık, ne olur bir çare bul,’’diye yalvarmış. Hoca,’’Hallederiz. Sen bu akşam keçiyi de al odaya,’’demiş. Adam şaşkın bir halde eve dönmüş. Diğer günler hoca eşeği ve ineği de almasını söylemiş. Üç gün sonra hocaya koşarak gitmiş adam,’’Yatacak yer yok! Üstelik kokudan durulmuyor!’’diye feryat edince hoca,’’Tamam, şimdi git hepsini çıkar odadan’’ demiş. Adam sevinçle eve koşmuş. Hayvanları çıkarmış. Odayı da bir güzel temizlemişler. Ardından Nasrettin Hoca’ya gitmiş:

‘’Sağ ol hocam. Meğer benim evim saraymış da haberim yokmuş. Sayende öğrendim.’’

Adamcağız hayvanları evden çıkarıp rahatlamış ama bizim öyle bir şansımız yok. Şehrin içinde gezinen o hantal tramvayı çıkarmak mümkün mü?

S.Ali Ellikci
aliellikci@gmail.com

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)